İsim ve Soyisim Değişikliği
Adımız ve soyadımız, karakterimizin en önemli parçaları olmalarına rağmen kendimiz tarafından seçilmeyen unsurlarımızdır. Başkaları tarafından bize konulur ve hayatımızın sonuna kadar onlarla yaşamak durumunda kalırız. Ancak kimi zaman kişilerin isimlerinden memnun olmamaları, sosyal çevreleri nezdinde kötü veya en azından daha az tercih edilebilir durumlar yaşayabilmeleri veya bir şarkıcının kendi sahne ismi olarak kendi ismini tercih etmemesi gibi sebeplerle isim değişikliği veya soyisim değişikliği davası açmak yoluyla mahkeme tarafından isim veya soyisminin değiştirilmesine karar verilmesini talep edebilirler. İsim ve soyismin değiştirilmesi, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesi ve düzeltilmesini gerektirdiğinden dolayı esasen bir çeşit nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır diyebiliriz.
Ad ve soyadı değiştirme davasında talepte bulunanların taleplerinin kabul edilebilmesi için bazı haklı sebeplerin varlığı aranmaktadır. Buradaki haklı sebepler ifadesini vurgulanmalıdır, her isim veya soyisim değişikliği talebinde bulunanın davasının kabul edileceğini söylemek hatalı olacaktır.
İsim değiştirme ve soyisim değişikliği davalarına ilişkin haklı sebepler kanunda spesifik olarak sayılmamıştır. Bu nedenle bu davalarda baz alınacak haklı sebeplerin neler olduğu hususu, Türk Medeni Kanunumuzun 4. maddesine göre hakimin takdirine bırakılmıştır. Çünkü TMK 4. maddede kanunda haklı sebeplere atıf yapılmışsa hakime takdir yetkisi tanındığı önkabulü mevcuttur.
Yargıtay kararlarında görüldüğü üzere yargısal uygulamalarda haklı sebep olarak kabul gören nedenlerden bazıları şunlardır:
- Kişinin sosyal çevresinde sahip olduğu isimden farklı bir isim ile tanınıyor olması,
- İsim veya soyismin gülünç olması veya herhangi bir başka sebeple alay konusu edilmesi,
- Kişinin babası ile iletişiminin bulunmaması, aralarında husumet bulunması vb.
- Kişinin isminin bir başkasıyla aynı olması ve bunun sonucu olarak toplumda yanlış anlaşılmalara maruz kalması, örneğin kişinin azılı bir suçlunun ismini taşıması,
- Kişinin isim veya soyisminin yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermesi ve bu durumun gündelik yaşamını etkileyecek nitelikte sonuçlarının olması,
- Türk vatandaşlığına girmiş olan kişinin Türk ismi almak istemesi,
- Din değiştirmiş kişinin mensup olduğu dine uygun bir isim almak istemesi,
- İsim veya soyismin genel ahlaka, milli veya dini değerlere veya örf ve adetlere aykırı olması
Haklı sebeplerin yalnızca bu saydıklarımızla sınırlı olduğunu söylemek de doğru olmayacaktır. Hakim, durumun gereklerine göre haklı bir sebebin mevcut olduğu kanaatine varırsa isim veya soyisim değişikliğine karar verebilecektir.
Kaynak: https://www.delilavukatlik.com/post/isim-degistirme-soyadi-degisikligi-davasi